Sık Sorulan Sorular

Çocuğum neden sık hasta oluyor?

Çocuklar büyüdükçe yeni mikroplar ile karşılaşırlar ve bağışık sistemi bu mikropları hafızasına alarak onlara karşı bağışıklık kazanır. Zaman geçtikçe bağışıklık sisteminin öğrendiği mikrop sayısı artar ve bağışıklığı güçlenir. Bu nedenle sağlıklı çocuklar bile ilk yaşlarında sık hastalık geçirebilir. Buna ek olarak kötü çevre şartları ve yetersiz beslenmede hastalık sıklığını arttırabilir.

Çocukların sık hastalanmasında etkili olan nedenler;  

Bağışıklık Sisteminin Gelişimi:

•      Yeni doğan bebeklerin bağışıklık sistemi tam gelişmemiştir,

•      Doğum öncesi anneden geçen antikorlar, ilk süt yani kolostrum(ağız sütü) ile aldığı antikorlar ve canlı bağışıklık hücreleri, daha sonra özellikle 9. aya kadar anne sütünden geçen koruyucu antikorlar bebeği hastalıklara karşı korur.

•      Daha sonra yaşadığı çevrede bulunan mikrop florası ile karşılaşırlar. Bu mikropların çoğunluğuna hiç hasta olmadan bağışıklık kazanılırken, pek azına karşı hastalık oluşturarak bağışıklık kazanılır.

Çocuklar Arasında Pyalaşılan Mikrop Florası:

•      Okul, kreş, park ve oyun alanlarıda bir araya gelen çocuklar yakın temas ile yada ortamdan mikrop alabilirler.

Hijyen Alışkanlıkları:

•      Çocukların el yıkama gibi hijyen kurallarını kazanmaları için zamana ihtiyaçları vardır,

•      Kirliyi, temizi, mikrop ile kirlenmiş yerleri, yiyecekleri ve eşyaları farkedemezler,

•      Bu nedenle küçük yaşlarda enfeksiyon riski artar,

•      Çocukların yaşadıkları çevrenin mikrop florasına bağışıklık kazanmaları için çevre ile temasa ihtiyaçları vardı.

•      Hastalık endişesiyle aşırı kısıtlanan ve sürekli evde tutulan bebek çocuklar küçük yaşlarda yaşam çevresinin mikrop florası ile temas etmedikleri için bağışıklık sistemleri gelişmez ve hastalığa açık hale gelebilirler.

Beslenme:

•      Bağışıklık sistemininde gıdaya ihtiyacı vardır.

•      Sağlıklı ve dengeli beslenme büyüme ve glişme için gerekli olduğu kadar bağışıklık sisteminin gelişimi ve güçlenmesi içinde çok önemlidir.

•      Dengeli ve sağlıklı beslenmez ise bağışıklık sistemi zayıf düşerek hastalıklara karşı yeterli koruma yapamayabilir.

Uyku:

•      Çocukların büyüme ve gelişmelerinin normal devam etmesi için yaşının gerektirdiği kadar uyamaları çok önemlidir.

•      Uykusuzluk vücut üzerinde stres oluşturur.

•      Stresin büyümeye olduğu kadar bağışıklık sistemi üzerinede olumsuz etkileri vardır.

•      Dtres bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalıklara açık hale getirebilir.

Genetik Faktörler:

•      Bebek dış görünümü ve tüm vücut özelliklerinin yarısını anneden, diğer yarısınıda babadan alır. Anne ya da baba bağışıklık sistemini zayıflatan ve genler ile aktarılabilecek bir hastalık taşıyorsa bebeğinede geçebilir.

•      Buda ilgili hastalıklara yakalanma sıklığını arttırabilir.

 Çevre Faktörleri:

•      Aslında bağışıklık sistemimiz çevremiz ile etkileşime girerek öğrenir ve gelişir.

•      Tabiki bebeğin karşılaşacağı çevre kendisine uygun olmalıdır.

•      Bebeğin yada çocuğun yaşadığı çevreyi olumsuz etkileyen ve sürekli maruz kaldığı hava kirliliği, sigara dumanı sağlığı için zararlıdır,

•      Yaşanılan çevrede çinko, iyot, selenyum, flor, demir gibi minerallerin yetersiz bulunması ve bu minerallerin eksik alınmasını bağışıklık sisteminin zayıflamasına ya da yetirince gelişmemesine neden olabilir.

 Sosyo Ekonomik Durum:

•      Çocuk için doğru ve sağlıklı  uygulamalar iyi bilinmeli ya da bir uzmana danışılmalıdır.

•      Kaynağı güvenilir olmayan bilgiye dayalı beslenme, bakım ve takviyelerin çocuk sağlığına olumsuz etkileri olabilir.

•      Sağlıklı büyüme, gelişme ve sağlam bir bağışıklık sistemine sahip olmak için bilgiye, yeterli besine ve sağlıklı yaşam koşullarına sahip olamak gerekir.

•      Geri kalmış ülke ve bölgeleride yeterli ve uygun besine ulaşamadığı için kötü beslenen, sağlıksız şartlarda yaşayan bebek ve çocukların büyüme ve gelişmesi geri kalır.

•      Dolayısıyla bağışklık sistemi olumsuz etkilenir ve hastalıklara açık hale gelir.

 Anne sütü:

•      Sağlıklı büyüme gelişme denilince aslında akla gelen ilk soru anne sütü alıp almadığı olur,

•      Anne sütü ilk altı ay bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılar, 9 aya kadarda bağışıklığını destekler.

•      Daha sonrasında da ana besin kaynağı olarak ek gıdalar ile birlikte devam edilmesi gerekir,

•      Özellikle ağız sütü çok önemlidir, 1-2 damlada olsa bebeğin ağzına ilk verilen besin  ağız sütü olmalıdır.

•      Ağız sütü koruyucu antikorlar, bağşıklıkta görev alan canlı hücreler ve hatta genetik materyaller içerir,

•      Ağız sütü yani kolostrum yapısı ve içeriği nedeniyle bebeğin korumasız olduğu ilk ayalarında vaz geçilmezdir.

 

 

Aşılar ne zaman başlamalı ve neden önemlidir?

•      Çocukların bağışıklığı tam gelişmemiş olduğundan bulaşıcı enfeksiyon hastalıklarına karşı daha savunamsızdır ve hastalık riski altındadırlar,

•      Bu nedenle erken dönemde aşı ile önlenebilr bir çok hastalığa karşı aşılanmaları gerekir.

•       Aşılama ile çocukları difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, sarılık, menejit ve zatürre gibi bir çok hastalıktan, bu hasatalıkların ciddi komplikasyonlarından ve çocuk ölümlerinden koruyabiliriz.

Toplumsal Bağışıklık:

•      Bulaşıcı hastalıkların dolaşımını azaltmak yada ortadan kaldırmak için toplumun büyük oranda (%95’in) aşılanması gerekmektedir.  

•      Aşılama ile hastalığın toplumda dolaşımını azalcağı için aşı olmayan bireylerde korunur.

 Önemli Salgınları Kontrol Etme:

•      Salgın yapan ve aşı ile önlenebilen hastalıklardan korunmak ya da kontrol altına almak içinde  aşılama yapılır.

•      Bu amaçla yapılan aşılardan en yaygın olarak kullanılan grip aşısıdır.

•      Grip aşısı her yıl güncellenir ve salgınların sınırlandırılmasında etkilidir.

Hayati Önem Taşıyan Hastalıkların Önlenmesi:

•      Çocuk ölümlerinin önemli bir kısmından sorumlu olan bulaşıcı hastalıklarının çoğu aşı ile önlenebilen hastalıklardır.

•      Bu hastalıklardan bazılarının önemli yan etkileri de vardır.

•      Örneğin çocuk felci sinirlere zarar vererek kalıcı yürüme bozukluğuna neden olabilir.

•      Kızamık geçiren çocuklar SSPE olarak bilinen ölümcül beyin hastalığına yakalanabilir.

•      Aşılar bireylerin ve topumun genel sağlığını korumada önemlidir. Ancak aşılamanın etkili olabilmesi için toplumun büyük çoğunluğunun aşılanması gerekir.

•      Aşılar sağlık otoritelerinin belirlediği programa göre, belirli yaş ve risk guruplarına yapılır.

Çocuğumun yeterli beslendiğinden nasıl emin olabilirim?

Çocuğunuzun yeterli beslendiğini bazı kriterleri izeleyerek değerlendirebiliriz

 Dengeli Beslenme:  

Bir günlük beslenme listesinde ana besin gruplarından en az dört mümkünse altı çeşit bulunmalıdır.

Günlük alması gereken ana besin gurupları:

1.      Sebzeler, meyveler, kök sebzeler,

2.      Tahıllar,

3.      Kuru bakliyat,

4.      Yağlı tohumlar,

5.      Kırmızı et, balık, tavuk,

6.      Süt vesüt ürünleri,

7.      Yumurta,

8.      Sağlıklı yağlar.

Porsiyon Kontrolü:

•      Öğünleri yaşına uygun kıvamda hazırlayın ve yine yaşına uygun posiyonda sunun.

•      Aktivitesi fazla olan çocuklara daha fazla besin sunulabilir.

Meyve ve Sebzeler:

•      Renkli meyve ve sebzeler verin.

•      Böylece özellikle A vitamini ve mineraller açısından desteklemiş olursunuz.

Su İçme Alışkanlığı:

•      Çocukların vücutlarında su oranı yüksektir.

•      Oraganlarımızın sağlıklı çalışması ve sağlıklı bir yaşam için yeterli sıvı almak gerekir

•      Çocuğunuzun yeterince su içmelerini sağlayın.

Fast Food ve işlenmiş Gıdalar:

•      Hazır yiyecekler genellikle renklendirici, koruyucu, tatlandırıcı ve aroma verici kimyasal maddeler içerdiği için çocoğunuzun sağlığını ve sağlıklı büyümesini olumsuz etkiler.

•      İşlenmiş, paketli gıdalar ve hamburger gibi hazır gıdalar yerine evinizde hazırlanan

taze, temiz ve sağlıklı gıdaları tercih edin.

Doktor Kontrolleri:

•      Çocuğunuzu mutlaka düzenli olarak doktoru kontrollerine götürün.

•      Büyümesini, motor ve zeka gelişimini takip ettirin,

•      Beslenme önerileri ile sağlıklı ve doğru beslenme için öneriler alın,

•      Aşılama ve bağışıklığı hakkında bilgi isteyin.

 

•      Doktorunuz;

◦      Yaşına göre rutin kan kontrolleri isteyebilir,

◦      Sosyal gelişimini, görme ve işitmesini değerlendirir ve gereğinde ilgili branşlara yönlendirir.

◦      Otizm ve dikkat eksikliğinin erken tanı ve tedavisinde sizi yönlendirir.

Örnek Menüler:

•      Çocuğunuz için günlük olarak yaşına uygun menüler hazırlayın.

•      Bu menüde farklı gıdaları bulundurarak yeni besinler ile tanışmasını sağlayın.

Lezzetli ve Eğlenceli Sunum:

•      Çocuğunuzun yemeklerini sevdiği lezzette ve ilgisini çekecek tarzda hazırlayarak sunun.

•      Renkli kaşık ve tabaklar, sevimli şekiller ve farklı sunumlar ile yemek zamanını eğlenceli hale getirin.

•      Her çocuk doğuştan farklıdır, beslenme ihtiyaçları, sevdikleri gıdalar ve yemeklerin hazırlanma tarzları her çocuğa göre farklı olabilir.

•      Çocuğunuz ilk defa tadına baktığı gıdayı istemeyebilir, ama artık bu lezzeti öğrenmiştir, eğer aşırı zorlanarak tepki oluşturulmaz ise aynı besin tekrar önüne geldiğinde daha kolay kabullenebilir.

•      Çocuğunuzun beslenmesi hakkında endişe ve şüpheleriniz varsa mutlaka çok geçikemeden doktorunuz ile görüşün.

Ekran zamanı sınırlaması konusunda hangi önerilere uymalıyım?

•      Çocuklar meraklıdır ve öğrenmeye çok yatkındırlar.

•      Öğrenme  için kulak ve göz gibi duyu organları ile bolca veri almaları ve bu verileri beyinlerinin ilgili alanlarına göndermeleri gerekmektedir.

•      Günümüzün çocuklarının çok önemli sorunu olan ekran bağımlığı gelişimlerini olumsuz etkilemektedir.

•      Yeterli veri alamayan beyin fonksiyonları yeterince gelişmemekte, hafıza, zeka ve sosyal gelişim geri kalmaktadır.

•      Kazanılmış dikkat eksikliği ve otizm, öğrenme bozukluğu, kalıcı hafızanın gelişmemesi, sosyal zekanın geri kalması gibi gelişim sorunları oluşturmaktadır.

•      Çocuklar çok ilgi çekici olan ekran karşısında kendilerini sınırlayamazlar,

•      Ebeveynlerin çocuğun yaşına uygun program ve süreleri belirlemeleri ve uygulamaları gerekir.

•      Çocuklar farklı oyun oynayabileceği ve sosyal ilişki kurabileceği ortamlara girmesini sağlamalı ya da kendi ortamı düzenlenmeli.

•      Ekran süreleri ve içerikleri konusunda uzmanından yardm almanız süreci doğru yönetmenizde size destek olacaktır.

 İşte Ekran Zamanı Sınırlamasında Dikkate Almanız Gereken Öneriler:

Aile İlkeleri Belirleyin:

•      Aile içerisinde ekran zamanı kurallarını ve ekran içeriğini belirleyin,

•      Tüm aile bireylerinin bu kurallara uymasını sağlayın.

•      Bu kurallar konusunda çocuğunuz ile sohbet edin ve neden önemli olduğunu anlatın.

Yaş Gruplarına Göre Sınırlar Belirleyin:

•      Çocukların yaşına uygun ekran süreleri belirleyin,

•      American Academy of Pediatrics 2 yaş altına hiç ekran önermezken,

•      2-5 yaş arası çocukların günlük ekran sürelerini bir saatten az tutmayı önermektedir.

Kaliteli içerik:

•      Çocuğunuzun izlediği, oynadığı veya kullandığı programların içerikler yaşına uygun, kaliteli ve eğitici olmalıdır.

•      Eğitici uygulamalar, belgeseller ve interaktif öğrenme araçları gibi içerikler tercih edilmelidir.

Ekran Zamanını Belirli Zaman Dilimlerine Bölün:

•      Sabah ve akşamları ekran zamanına kısıtlama getirin, ekran sürelerini diğer zamanlarda kullandırarak daha fazla serbest bırakabilirsiniz.

•      Anne babanın evde olduğu zaman dilmlerinde ekran sürelerini kulalndırmanız kontrolü kolaylaştıracaktır.

Çocuğunuzun Ekran Süreleri İçin Sınırlı Alanlar Seçin:

•      Evinizde yemek masası, yatak odası gibi alanları seçebilirsiniz.

•      Böylece çocuğunuzun bu sınırlı alanlarda ekran kontrolü daha kolay olacaktır.

Sosyal ilişki, Oyun ve Fiziksel Aktiviteleri Teşvik Edin:

•      Çocuğunuzun yaşına uygun oyunlar oynaması,

•      Sosyal ilişkiye geçebileceği ortamlarda bulunması,

•      Parka gitme, bisiklete binme gibi sportif aktivitelerde bulunması ekran sürelerini azaltmanıza yardımcı olacaktır.

Uyku Saatleri Düzenli Olmalı:

•      Çocuğunuzun sağlıklı büyümesi için düzenli ve yeteri kadar uyuması gegerekir.

•      Ekranlardan yayılan mavi ışık uykuya geçişi sağlayan melatonin hormonunun üretimini azaltarak uyumayı zorlaştırabilir

•      Bu nedenle ekran süreleri uykudan bir saat önce sonlandırılacak şekilde ayarlanmalıdır.

Ebeveyn Denetimi:

•      Ebeveyn denetim araçları ekran sürelerini ve içeriklerini kontrol etmenize yardımcı olacaktır.

•      Çocuğunuzun ulaşabileceği program ve oyunların içeriğini ve süresini belirleyebilrsiniz.

•      Ekran süreleri aile içerisinde ve çocuğa özel belirlenmelidir.

•      Çocuğunuzun sizi anlayabilmesi için onların seviyesine oturun ve yüz yüze gelerek konuşun, ekran zamanı hakkında onların dilinden sohbet edin.

•      Tepeden konuşmak ve emir kipiyle yasak koymak ikna edici olmayacağı gibi tepki geliştirmesine neden olabilir.

 

Çocuğumun uyku düzeni nasıl olmalı?

•      Çocukların düzenli ve kaliteli bir uyku uymaları iyi beslenmeleri kadar önemlidir.

•      Yeterli uyku çocuğunuzun sağlığı, büyümesi, zihinsel gelişmi, sosyal ilişkileri ve uyumu için çok önenlidir.

 Düzenli Yatma Saatleri Belirleyin:

•      Çocuğunuzun her gün aynı saatlerde yatmasını teşvik edin,

•      Böylece biyolojik saati ayarlanır ve uyku saatleri düzenli hale gelir.

Uyku Süresini Belirleyin:

•      Çocukların uyku süresi yaşlarına göre değişir;

◦      Ortalama olarak 3-5 yaş arası çocuklar günlük 10-13 saat,

◦      6-12 yaş arası çocuklar için 9-12 saat,

◦      13-18 yaş arası gençler içinde 8-10 saat uyumalrı gerekir.

Uyuma Saatinde Bir Aktivite Belirleyin:

•      Uyku ortamında kitap okuma,

•      Masal anlatma,

•      Hafif bir müzik dinleme,

•      Duş alma gibi aktiviteler uykuya geçişi kolaylaştırabilir.

 Akşam Aktivitelerini Kontrol Edin:

•      Akşam uykusunu açacak faaliyetleri kısıtlamak gerekir.

•      Uyarılmasını azaltmak için ekran süresini kısıtlayın ve eforu fazla aktiviteler yaptırmayın.

•      Ekran süresini uyku saatinden en az bir saat önce sınırlayın ve rahatlatıcı aktivitelere başlayın.

 Yatak Odasını Rahat Bir Ortam Haline Getirin:

•      Yatak odası sakin ve rahat olmalı,

•      Odasında canlı ışık olmamalı, gece lambası gibi loş ışık kullanılmalı.

•      Eğlence ortamından ilgisini çekecek sesler ve gürültü gelmemeli.

•      Oda sıcaklığı uygun olmalı, 22 derece uyku için ideal ısı seviyesidir.

•      Oyuncak ve özel eşyalarını uyku arkadaşı olarak odasına koyabilirsiniz.

•      Çocuğun kendini güvende hissetmesi için yakınında olduğunuzu hissettirin.

 Akşam Yemeği ve İçecek Kontrolü

•      Akşam yemeğini erken saatlerde yedirin.

•      Hahafif yemekler tercih edin.

•      Ağır yiyecekler ve kafeinli içeceklerden uzak durun.

•      Bir saat önce süt, yoğurt, muhallebi gibi uykuya geçişi kolaylaştırıcı besinler verilebilir.

Hafta Sonları Uyku Düzenini Koruyun:

•      Hafta sonralrıda aynı uyku düzenine  devam edin.

•      Hafta sonları bozulan uyku düzeni hafta içi uyma alışkanlığını olumsuz etkileyebilir.

Fiziksel Aktivitelerini Kontrol Edin:

•      Çocuğunuzun ruh ve beden sağlığı için fiziksel aktiviteye ihtiyacı vardır.

•      Gündüz yapılan fiziksel aktivite akşam uykuya geçişi kolaylaştıracaktır.

•      Akşam saatlerinde aşırı aktif olması uyumasını zorlaştırabilir.

•      Bu nedenle gündüzleri fiziksel aktivite yapmasını sağlayın.

•      Fiziksel aktivite alanları açın; park, bahçe oyun alanlarına götürün, evde sınırlayıcı olmayın.

•      Oyun alanlarında tehlike oluşturabilecek, oyuncak, eşya, çaydanlık gibi  tehlikelere dikkat edin.

 

Alerji belirtileri nelerdir ve nasıl başa çıkabilirim?

•      Vücudumuzun “alerjen”denilen belirli maddelere karşı aşırı tepki vermesine “alerji” denir.

 Alerjen maddelerden en sık rastlananlar:

•      Polen ev tozu akarları, hayvan tüyleri, besinler, ilaçlar,  böcek ısırıkları ve böcek ilaçlarıdır.

 Alerji Belirtileri Nasıl Olur:

Burun Alerjisi Belirtileri: Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, kaşıntı ve hapşırma,

Göz Alerjisi Belirtileri: Kızarıklık, kaşıntı, sulanma, şişlik,  

Cilt Belirtileri: Kaşıntı, döküntü, kızarıklık, kuruluk veya deride kabarcıklar,

Solunum Sistemi Belirtileri: Hışıltı/hırıltı, öksürük, nefes daralması, geniz akıntısı,

Mide-Barsak Belirtileri: Mide ağrısı, bulantı, kusma ve ishal.

 Ani ve Şiddetli Reaksiyonlar(Anaflaksi):

•      Anaflaksi hayati organların fonksiyonlarını olumsuz etkileyen ani ve ağır alerjidir.

•      Hayati tehlikesi vardır, acil müdahaleyi gerektiren bir durumdur.

 •      Anaflaksi belirtilerinden en önemlileri arasında;

 •       Ciltte kaşıntı, kızarıklık, döküntü ve kabarıklıklar,

 •       Dil ve boğazda şişme,

 •       Nefes daralması, öksürük, göğüste baskı ya da ağrı hissi,

 •       Tansiyon düşmesi, baş dönmesi, halsizlik/baygınlık,

 •       Karın ağrısı, ani başlayan bulantı, kusma ve ishal sayılabilir.

 Alerjenlerden kaçının:

•      Ev tozu akarlarına alrjiniz varsa;

 •       Evinizi düzenli olarak temizleyin ve azaltıcı önlemler alın,

 •       Akarların yoğun olduğu yatak çarşaflarını haftada bir ve yüksek ısıda yıkayarak ütüleyin.

•      Küf alerjiniz varsa;

 •       Ortamda rutubeti azaltın, canlı çiçek gibi küf kaynaklarını kaldırın.

•      Polen alerjiniz varsa;

 •       Polen akımının yoğun olduğu mevsim ve saatlerde penceleri açmayın dışarı çıkmayın,

 •       Gerekirse polen filtreleri kullanın,

 •       Polen ortamından gelince duş alarak saç, kirpik ve kaşlarınıza tutunan polenlerden kurtulun.

•      Alerjiniz olan yiyecekler varsa;

 •       Uzman kontrolünde menüden çıkarın ve uzman kontrolünde tekrar menüye alın.

•      Kaşıntıyı azaltmak için;

 •       Ortam yeteri kadar nemli olursa cildinizin kurumaz ve daha az kaşınırsınız.

 Alerji İlaçları (Anti histaminikler):

•      Doktor önerisi ile alerji belirtilerini hafifletmek ve tedavi etmek için kullanılır.

Burun Spreyleri:

•      Burun akıntı ve tıkanıklı azaltır, ancak doktor önerisiyle ve kısa süreli kullanılır.

Göz Damlaları:

•      Bulguları baskılar, tedaviye yardımcı olur, uzman önerisi ile kullanılmalıdır.

Epinefrin(EpiPen):

•      Anaflakside ilk yapılması greken ilaçtır.

•      Mutlaka uzman önerisi ve reçete ile alınmalıdır,

•      Anaflaksi riski altındaki kişinin yanında taşıması gerekir.

•      Cüzdanında, kolyesinde ya da bilekliği gibi görülebilecek yerlerinde anaflaksi hastası olduğunuzu ve nasıl yapılması gerektiğini anlatan bir not olmalıdır.

Alerji Uzmanına Baş Vurun:  

•      Alerji yoğun, rahatsız edici ve devamlı ise hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir.

•      Alserji testleri alerjeni tespit eder ve uzaklaştırmanıza yardımcı olabilir.

•      Alerji tedavisi uzman tarafından yönetilmelidir.

•      Şiddetli alerji belirtileri ve anaflaksi riski varsa acil tıbbi yardım almalısınız.

 

Okul çağındaki çocuğumun stresle başa çıkmasına nasıl yardımcı olabilirim?

Açık İletişim Kurun:

•      Çocuğunuz ile iletişim kanallarını açık tutun, sohbet yöntemleri geliştirin ve onunla konuşun,

•      Böylece duygularını paylşamasını sağlar, düşüncelerini anlayabilrsiniz.

Duygusal Destek Sağlayın:

•      Çocuğunuzun duygularına değer verin, onu dinleyin ve duygularını kabul edin.

•      Duygularını kabullenmeniz ve destek vermeniz kendini güvende hissetmesine yarmcı olacaktır.

 Problem Çözme Becerilerini Kazandırın:

•      Çocuğunuzun sorunlarını çözme becerileri geliştirmesine yardımcı olun,

•      Beraber çözeceğiniz problemler ile öğrenmesini sağlayın.

 Günlük Rutinler için Program Oluşturmasını Destekleyin:

•      Günlük yapması gerekenler için birlikte program hazırlayın,

•      Programnı izleyerek sorumluluklarını yerine getirmesi özgüven kazanmasına yardımcı olacak ve kendini daha güvende hissedecektir.

•      Belirli rutinlerinin olması çocuğun zamanını yönetme becerisi kazanmasına ve stresle başa çıkmasına yardımcı olur.

 Fiziksel Aktiviteleri Teşvik Edin:

•      Fiziksel aktiviteler çocukalrın stresini azaltmaya yardımcı olur.

•      Çocuğunuza oyun alanı açın, sopor yapmasını sağlayın.

•      Açık havada serbest aktiviteler yapması stresini azaltır.

 İyimser Olmasını Sağlayın:

•      Hayata ve olaylara olumlu yaklaşmasını, olumlu düşünme alışkanlığı edinmesini destekleyin.

•      Bu sayede stresle başa çıkabilen, daha mutlu bireyler olacaklardır.

 Sanat Aktiviteleri:

•      Sanat aktiviteleri çocuğunuzun duygusal yönünü güçlendirir.

•      Resim yapma, müzik dinleme, enstürman çalma gibi sanat aktiviteleri özgüvenini arttırır, stresi önler ya da yenmesine yardımcı olur.

 Sınırlarını Belirleyin:

•      Çocuğunuza yaşına  uygun sınırlar belirleyin

•      Küçük çocukları yakın, büyük çocukları uzaktan takibe alın.

•      Bu çocuğunuzun güvende hissetmesi  ve kontrol duygusu geliştirmesine katkı sağlar.

 Birlikte Zaman Geçirin:

•      Çocuğunuz ile aynı ortamda bulunmanız ve ihtiyaçalrını karışılamanız onun gözünde ilgilendiğiniz anlamaına gelmez.

•      Çocuğunuz ile kaliteli zaman geçirmeniz gerekir.

•      Bunu birlikte bir faaliyet yaparak, kitap okuyarak, gezerek ya da oynayarak yapabilirsiniz.

•      Böylece desteğinizi ve sevginizi yanında hisseder, bağlarınızı güçlendirir.

•      Belkide çocuğunuzun strese girmemesi ve stresten etkilenmemesi için en etkili yol onunla birlikte kaliteli zaman geçirmektir.

•      Herşeye rağmen stresi ifade eden gergin, huzursuz ve iletişimde zorlanan bir hali varsa yani stresi devam ediyorsa bir uzmana danışmanızda fayda vardır.

Çocuklarda alerjik öksürüğe ne iyi gelir ?

HER ÖKSÜRÜK ALERJİYEMİ BAĞLIDIR

 Öksürük Alerjiyemi Bağlı:

•      Tekrarlayan ya da uzamış öksürük alerji, enfksiyon, reflü, astım, sinüzit, geniz akıntısı gibi nedenle bağlı olabilir.

•      Mevsim ilişkisinin olması, alerji bulguları ve  kanıtlanmış alerjen varlığında alerji kaynaklı öksürük düşünülmelidir.

 ALERJİK ÖKSÜRÜĞÜ ÖNLEMEK İÇİN NE YAPABİLİRİZ

 Alerjenleri Azaltın:

•      Çocuğun alerjenlere maruz kalma riskini en aza idirmek gerekir,

•      Ev tozu oluşmasını azaltmak için odası sade olmalı, gereksiz eşya olmamalı,

•      Özellikle eski eşya, canlı ve kuru çiçek, evcil hayvan bulunmamalı,

•      Parfüm, deterjan, yumuşatıcı gibi kimyasal kokular kullanılmamalı,

•      Sigara dumanından korunmalıdır.

 Temiz Hava Sağlayın:

•      Odasının sade ve havasının temiz olmasını sağlayın.

•      Evinizi düzenli olarak havalandırarak temiz hava döngüsü sağlayın ve hava kalitesini yükseltin.

•      Nem ölçer ile hava nem kalitesini kontrol edebilirsiniz.

 İlaçlar:

•      Doktorunuzun  önereceği alerji ilaçları şikayetlerinizin azalmasına yadımcı olablir.

 Bal ve Zencefil:

•      Bal boğazı yatıştırarak öksürüğü hafifletebilir. Bir yaş altında bal verilmesi önerilmez.

•      Zencefil anti inflamatuar (iltihap giderici)etkisi ile öksürüğü azaltmada yardımcı olabilir.

 Sıcak İçeceker:

•      Ilık su, ılık süt, ıhlamur gibi bitki çayları, boğazı rahtlararak öksürüğü hafiletebilir.

 Uzman Hekime Başvurun:

•      Çocuğunuzda sürekli ya da şiddetli bir öksürüğü varsa bir uzman hekimden yadım alın.

•      Çocuğunuzu değerlendirerek uygun tedavi ve alınması gereken tedbirleri önerecektir.

 Unutmayınız: Her çocuğun durumu farklıdır, herhangi bir tedaviye başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmanız gerekir.

 

 

 

 

 

Instagram icon
Telefon 05337212320
Email afkisaarslan@gmail.com
Adres
Acıbadem Kayseri Hastanesi Seyitgazi, Mustafa Kemal Paşa Bulvarı No:1, 38030 Melikgazi/Kayseri